Vegan olduğumu ilan ettikten sonra karşılaştığım bir arkadaşım, samimi olarak ilgi duyup meraklı sorular sormuştu. O günlerde veganların ne tür sorularla karşılaştıkları hakkında pek bir fikrim yoktu ve hazır cevaplarım da yoktu. Tüm sorulara elimden geldiğince samimi cevaplar vermeye çalıştım. Veganlığın ne olduğunu iyice anlatabildiğimi düşünüyordum ki beni şoka uğratan bir soru sordu: “Ama dışarı çıktığında bu dediklerini uygulamıyorsun değil mi? Çünkü dışarıda yiyecek bir şey bulamazsın.”

Bu konuşma o zamanın Los Angeles şehrinde geçiyordu. Sadece benim bildiğim ve gittiğim onlarca vegan restoranı ve kafesi vardı (şimdi yüzlerce) ve neredeyse her restoranda vegan alternatifler menüye konulmaya başlanmıştı (vejetaryen alternatifler zaten vardı). Hal böyleyken, demek ki yine de dışarıdan bakan “normal” bir insan için dışarıda vegan yiyecek bulmak imkansız görünüyordu. Aslında biraz dönüp kendime bakınca ve biraz geriye gidince bunun hiç de olağandışı bir düşünce olmadığını görebilirdim. New York’ta yaşarken vegan olmuştum, ve veganlığa adım atarken, dışarıda yiyecek bir şey bulamayacağımdan neredeyse emindim. Oysa ki adım başı vegan kafe ve restoranların olduğu bir yerde yaşıyordum, ama bunu vegan olana kadar hiç farketmemiştim. Vegan olduktan sonra da ne kadar çok vegan yiyecek olduğunu görüp, “normal” beslenirken, veya standart bir beslenmeye sahip iken nasıl olup da bu kadar kısıtlı şeyler yediğime hayret etmiştim.

tatil
Bu sene tatilimi çocukları mutlu etmek ve biraz nefes alabilmek için anne-babamın yanında geçiriyorum. (Belki de Vegan Yemekler Facebook grubundan takip etmişsinizdir maceralarımı.). Ilk gün annemin sorduğu şey, “Tatilde de mi vegan besleneceksin?” oldu. Altı buçuk senedir vegan olduğumu ve hamileliklerimde bile veganlığa devam ettiğimi bir an için unutalım. Diyelim ki yeni vegan oldum ve tatile çıktım. Tatilde de mi vegan besleneceğim? Ne yiyeceğim? 

Aslında veganlığın en zor tarafı sosyal baskılar.  Yeniliklere ve farklı fikirlere daha açık bir toplumda yaşasak işler daha kolay olurdu. Amerika’da vegan olmak o yüzden daha kolaydı. Vegan restoranlar işin eğlenceli kısmıydı.

Vegan yemek demek içinde hiçbir hayvan ürünü olmayan, hayvan sömürüsüne dayanmadan üretilmiş yemek demek. Bu tanıma birçok Türk mutfağı yemeği giriyor zaten. Başta zeytinyağlılar (yanına yoğurt konulmayacağını mutlaka belirtin), birçok çorba çeşidi (domates çorbası, mercimek çorbası, vs.), gözlemeler, tatlılar (aşure, zerde, sorbeler, tereyağsız baklavalar, vs.) ve etsiz ana yemekler olmak üzere menü oldukça geniş. Ancak gittiğiniz her yeni yerde, yeniden ilk veganlık günlerinize dönüp ilk önce etraftaki hangi mekanlarda uygun alternatifler olduğunu öğrenin. Yeni bir mekana yemeğe giderken ya gitmeden önce telefonla arayıp bilgi alın (ve bilgi verin), veya hazırlıklı gidin (yanınızda atıştırmalıklar götürün).  Eğer sabit bir yerde kalacaksanız, yanınızda tofu götürebilirsiniz sabah kahvaltıları için, veya benim yaptığımı yapıp tofunuzu doğrudan tatil adresinize kargolatabilirsiniz (Vegan Dükkan’a ve Tarkan’a minnettarım bunun için). Uzun süre kalacaksanız B12 de alın yanınıza, kafanızın aniden durmasını ve hiçbir şey hatırlamamayı istemezsiniz herhalde! Şaka bir yana, düzenli olarak kullandığınız takviyeler varsa tatile de yanınıza ufak bir miktar alabilirsiniz. (B12 ile ilgili espiri yaptım, ama B12 ve veganlar için gerekli olup olmadığı konusunda kafanız karışıksa B12 yazımı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.) Kısa bir tatil yapacaksanız ( bir hafta veya daha kısa), ve tıbbi bir durumunuz yoksa veya hamile veya emziren biri değilseniz, yanınıza takviye veya başka bir şey almasanız da bir şey olmaz, tatilinizin tadını çıkarın. Her sabah kahvaltıda sadece domates-ekmek-zeytin yeseniz hiç bir şey olmaz. Tabi diğer öğünlerde bunu dengelemeye özen gösterin, en azından bir marketten veya bakkaldan çerez, leblebi türü şeyler alabilirsiniz. Yemeklerini o anda kendi yapan her yer isteğinize göre malzemeleri değiştirebilir, yeter ki nazik bir şekilde rica edin. Siz başkalarına karşı kibar ve anlayışlı olursanız onlar da size karşı anlayışlı olmaya çalışırlar. Bazı mekanlarda ise her şeye tereyağı ve et suyu katılır ve sizin istekleriniz anlamsız gelir. Nezakete devam edin, yanınızda getirdiğiniz atıştırmalıklanızı yemeniz gerekeceğini söyleyin ve mümkünse bir daha oraya gitmeyin.

Geçen yaz tatile çıkarken çok daha tedbirli çıkmıştım ( bu yazıdan hatırlayabilirsiniz) ama bu sene sadece tofu ve B12 getirdim. Şimdiye kadar tofuya pek dokunmadım, olmasa da olurmuş ama yanımda olması daha iyi oldu. Yemeyi ve lezzet yaratmayı sevdiğim için benim için eğlenceli oldu. Vegan menemen, fırında kahvaltılık ekmekler ve karpuz-tofu için kullandığım tofu kavanozu on gün içinde daha yarılanmadı bile.

Ya siz? Siz de mi tatilde bile vegan besleniyorsunuz? Tatil için neler planlıyorsunuz? Yanınızda götüreceğiniz bir şey var mı? Alttakı yorum kısmına yazarak bizimle paylaşabilirsiniz.

Herkese iyi tatiller! (Veya darısı başınıza!)

Tatilde de mi vegan besleniyorsunuz?

Comments

comments

Tatilde de mi vegan besleniyorsunuz?” üzerine bir düşünce

  • Web sitenizi tesadüfen keşfettim, çok mutluyum. Bende çiğ beslenme üzerine eğitim alıyorum, vegan yemeklere oldukça ilgiliyim ama vegan değilim.
    Başarılar.

Yorumlar kapalı.