Önceki yazıyı arkası yarın diyerek kesmiştim. Vegan olmak kolay mı diye sormumştum.
Tam vegan olmak imkansız diye düşünürken dünya birden değişti.
Peki nasıl değişti fikrim?
Aslında fikrim değişmedi. Vegan olduğumda, o anda, hayvanların sömürüldüğünü ve onların benden hiçbir farkları olmadığını hissettiğim anda, bu sömürüye ortak olmaktan utanç duyduğum ve bundan tamamen elimi çekmek istediğimi hissettiğim anda, hala veganlığın imkansız olduğunu düşünüyordum. Vegan beslenirsem öleceğimi düşünüyordum. Ama denemek zorundaydım. En azından deneyip ölecek duruma geldikten sonra bırakacaktım, yoksa kendime karşı dürüst olmayacaktım ve bu şekilde yaşayamayacaktım.
Yani vegan olmayı kalbim seçti, vicdanım.
İnançlarım beni veganlığa yaklaştırmıştı ama eşiği atlatmaya hiç yeterli olmadı.
Sonrası da hep vicdanımı dinleyerek geldi. Kendimi yetersiz de besledim, evet. İki-üç hafta sonra yaşadığım enerjisizlik krizinde “galiba yaklaştık, ölecek kadar besinsiz kalmaya başladım” diye düşündüm. Ama vicdanımı hala takip ettim. Kendimi bilgilendirdim. Bulduğum her veganlık makalesini, kitabını okumaya başladım. Yakaladığım her veganla konuştum. Bulduğum her kursa gittim (ki pek de yoktu.) Kemiklerin eriyecek, kasların bitecek, beynin delik deşik olacak dendiğinde hep korktum ama bu korkuların beni ele geçirmesine fırsat vermeden daha da fazla araştırdım, okudum.
İki sağlıklı vegan hamilelik ve iki sağlıklı vegan emzirme döneminden sonra artık sırtım yere gelmiyor. Hem vegan bebeklerimin hem de benim sağlığım son derece iyiydi. Vegan olarak geçen sekiz senenin sonrasında hala da iyi.
Uzun lafın kısası, vegan olmak mümkün, ve sağlıklı bir vegan olarak yaşamak da mümkün. Ancak çok güçlü bir itici güce ihtiyacınız var, o da ancak vicdanınız olabilir.
Vicdanınız eğer bir ineğin anneliğini sömürmenin, yavrusunu ondan ayırmanın, ya da yavrusu için ürettiği sütü içmenin doğru olamayacağını, bu işte bir yanlışlık olduğunu söylüyorsa, o zaman yolunuzu bulursunuz ve sarsılmaz bir vegan olarak kalabilirsiniz. Zülal’in sözleriyle “Veganlık, ikiyüzlülüğü kati bir şekilde reddetmektir. Veganlk, bir dürüst kalma mücadelesidir.” Ve bu mücadelede, her gün her öğün yiyeceğiniz şeyleri seçerken, giydiğiniz kıyafetleri seçerken, günlük hayatta herhangi bir şey yaparken, ikiyüzlülüğü kati bir şekilde reddedip dürüst kalmanızı sağlayabilecek tek şey vicdanınız. Onu susturmayın, görmezden gelmeyin yeter.
Not: Gazeteci ve yazar Zülal Kalkandelen’in Koç Üniversitesi’nde verdiği “Etik Veganizm” konuşmasının ses kaydına hızlı erişim için e-mail listeme üye olun. Veya buradan Gaia Dergi’nin konuşma notlarını okuyun.
Vegan haftası hala devam ediyor. Gelmek isteyenleri bekleriz.
vegan haftası
Nasıl vegan olunur?

Comments

comments

Nasıl vegan olunur?” üzerine 3 düşünce

  • dün vejetaryenlikten veganlığa geçen biri için bu yazı ödül çok teşekkür ederim size <3
    yolumda ilerlerken çevremde bir vejetaryen dahi olmayışının zorluklarını yaşadım .28 Ekim 2015 den beri vejetaryendim 5 aralık itibariyle veganım
    ve kullandığım ilaçlarla yürüme güçlüğü oluşmuş (kemoterapi de var o ilaçların içinde)hayat boyu ilaç kullanmaya hayır diyen bir multiple skleroz hastasıyım şuanda özgürlüğüm kısıtlı baston kullanıyorum ve bunun da geçici olduğuna yürekten inaıyorum sevgiler 🙂

  • Merhaba,ben 15 yaşındayım ve vegan olmak istiyorum fakat büyümemi etkiler diye endişeliyim.Sizce büyümem durana kadar beklemelimiyim yoksa ailem cok fazla balik tukettigi icin yalnizca balik tuketen vejeteryan mi olmaliyim,sayfaniz harika♡sizi cok seviyorum.
    Sevgiler….

Yorumlar kapalı.